turkkahvesiforum
turkkahvesiforum
turkkahvesiforum
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

turkkahvesiforum

hobby ve paylaşım
 
AnasayfaKapıGaleriLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap
Arama
 
 

Sonuç :
 
Rechercher çıkıntı araştırma
En son konular
» ordudan bir kaç kare
DOĞRUCU DAVUT EmptyPerş. Şub. 25, 2010 12:31 am tarafından orkum

» En son kar manzaraları
DOĞRUCU DAVUT EmptyPtsi Şub. 08, 2010 9:43 am tarafından sahrap

» Kızıma ördüğüm bere
DOĞRUCU DAVUT EmptyPaz Şub. 07, 2010 1:23 am tarafından sahrap

» Yaylada kış
DOĞRUCU DAVUT EmptyCuma Şub. 05, 2010 1:13 am tarafından dagli

» Çanakkalede kar manzaraları
DOĞRUCU DAVUT EmptyÇarş. Şub. 03, 2010 5:29 pm tarafından sahrap

» ARAYIP SORMAM SENİ
DOĞRUCU DAVUT EmptyPaz Kas. 08, 2009 6:17 pm tarafından dj-efs-yak

» BİLİRSİN YÜZÜM TUTMAZ
DOĞRUCU DAVUT EmptyPaz Kas. 08, 2009 6:15 pm tarafından dj-efs-yak

» ''MÜSLÜMAN'A HARAM'' ÇEŞMESİ
DOĞRUCU DAVUT EmptyPaz Kas. 08, 2009 6:11 pm tarafından dj-efs-yak

» FARE KAPANI HiKAYESi
DOĞRUCU DAVUT EmptyPaz Kas. 08, 2009 6:07 pm tarafından dj-efs-yak

Tarıyıcı
 Kapı
 Indeks
 Üye Listesi
 Profil
 SSS
 Arama
Forum
Ortaklar
bedava forum
Mayıs 2024
PtsiSalıÇarş.Perş.CumaC.tesiPaz
  12345
6789101112
13141516171819
20212223242526
2728293031  
TakvimTakvim
Forum

 

 DOĞRUCU DAVUT

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
hiddeti




Mesaj Sayısı : 94
Reputation : -1
Kayıt tarihi : 15/07/09

DOĞRUCU DAVUT Empty
MesajKonu: DOĞRUCU DAVUT   DOĞRUCU DAVUT EmptyPerş. Tem. 16, 2009 12:04 am

Doğruyu söyleyeni dokuz köyden kovarlar
Bu deyimle yalanı parlatır ve ovarlar

Bizim Doğrucu Davut bir köyde yaşıyordu
Doğrucu ünvanını şerefle taşıyordu

Elli köye yayılır Davut’un dürüst namı
Şeytan duyup kıskanır bizim doğru adamı

Kendi kendine sorar bu adam bu asırda
Hiç yalan söylememiş tezgâh kurayım dur da

Bütün köylüler görsün yalan söyleyecek mi
Şu Doğrucu Davut’um söylemem diyecek mi

Ağustos sıcağında Davut tarladan gelir
Nerdeyse bayılacak su içerse düzelir

Adam zorca yetişir köyünün çeşmesine
Şeytan hazırlık yapıp binecek ensesine

Katır kılığındadır tezgâh kuracak şeytan
Davut su içer iken suya gelir yavaştan

Çeşme borularından birine kafa sokar
Bunu gören Davut’sa hayret içinde bakar

Katırın önce kafa sonra girer tamamı
Davut elin ısırır yoksa bu bir rüyamı

Adamın eli acır değildir asla rüya
Katır borudan çıkar tezgâh kurmuştur güya

Köy meydanına doğru Davut koşar bağırır
Köylülerin hepsini etrafına çağırır

Ahaliye gördüğü hadiseyi anlatır
Boruya hiç girer mi koskocaman bir katır

Adam hiç söylememiş doğuştan beri yalan
Koskoca bir katır da boruya girmez ulan

O halde yaşlı Davut kafayı hepten yemiş
Birisi karakola hemen söyleyin demiş

Jandarmalar Davut’u götürür karakola
Başgedikli haykırır “Ulan moruk hayrola”

Komutan Doğrucu’yu dinler der “Ne alakâ”
Askere emir verir getirirler falaka

Defalarca Davut’u döverek bayıltırlar
Bayıldıkça bir kova su döküp ayıltırlar

Ayıldıkça sorulur ne görmüştün sorusu
Davut’un tek cevabı katır ve su borusu

Yedinci ayılışta şeytan Davut’a der ki
Her zaman doğru sökmez yalan söyle yeter ki

Ölüm tehlikesinde yalan söylemek helâl
“Rüyamda görmüştüm” de seni çözeler derhal

Davut bir düşünür ki bu gidişle ölecek
Mecbur yalan demeye Allah bunu bilecek

Başgedikliye dönüp “Rüyada görmüştüm” der
Başgedikli muzaffer edasıyla gülümser

“Hadi moruk evine sakın kafaya takma
Boşuna dememişler dayak cennetten çıkma”

Dayak/cennet lafını hangi zibidi demiş
Bunu kim demiş ise çok önemli halt yemiş

Davut yıllar boyunca uğramaz hiç çeşmeye
Çünkü niyeti yoktur acıları deşmeye

Yine bir yaz gününde ağzı burnu kurumuş
Çeşmeye yaklaşınca kulda yürek erimiş

Korka korka çeşmeye yetişmiş su içmeye
Şeytanın niyeti yok bu işten vazgeçmeye

Melun diğer borudan kafasını çıkartır
Zavallı Doğrucu’yu son deminde çökertir

Davut katıra şöyle bakar hayıflanarak
Seslenir “Ulan katır ulan seni dört ayak”

“Ordasın dedim diye bana kan kusturdular
Artık diyemiyorum Doğru’yu susturdular”

FİKRET OĞUZTÜRK
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
DOĞRUCU DAVUT
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
turkkahvesiforum :: ŞİİR - EDEBİYAT - FIKRA :: ŞİİRLER :: Sizin Şiirleriniz :: HİDDETÎ ( Fikret OĞUZTÜRK )-
Buraya geçin: