İnsafa kurşun sıkıp kırdın gönül telini
Artık şeytanlar tutsun ey vefasız elini
Ağır ödettin bana sevmenin bedelini
Anıları toplayıp dipsiz kuyuya attım
Arayıp sormam seni o defteri kapattım
Birisini sevmenin hiç tadına varmadın
Minnet yüklü tavrıma kafa bile yormadın
Ne halde olduğumu lütfedip de sormadın
Sensiz geçen yıllarda hüzün gölüne battım
Arayıp sormam seni o defteri kapattım
Yalnızlığa gark oldu seni seven bu bende
Hayat pamuk ipliği eğretidir can tende
Sevdamın başucunda garip baykuş ötende
Azrail gelmese de her gün ölümü tattım
Arayıp sormam seni o defteri kapattım
Ne yapabilirdim ki sonsuz sevgim yetmedi
İçin için yanarken dumanım da tütmedi
Istırap denen melun bitmedi de bitmedi
Merhameti göç etmiş zalim birine çattım
Arayıp sormam seni o defteri kapattım
Sevdamın bahçesinde sevgi GÜLü dermeden
Vuslat denen mefhuma yaşıyorken ermeden
Gittiğin günden beri hiç fasıla vermeden
Elemi derde sarıp kederi gama kattım
Arayıp sormam seni o defteri kapattım
Ellerim yana düştü umudu yel alırken
Şansızlık ejderhası her gün bulurken
Gizli gizli ağlayıp gözyaşım sel olurken
Ayrılık pazarında GÜLmeyi çoktan sattım
Arayıp sormam seni o defteri kapattım
HİDDETÎ’yem sıkıntı bürüdü yılı ayı
Bu öyle bir acı ki koyudan daha koyu
Dört duvar arasında düşünüp gece boyu
Uyku haram olurken korlar içinde yattım
Arayıp sormam seni o defteri kapattım
FİKRET OĞUZTÜRK