Morcalı Köyü vardır Gaziantep ilinin
Babasının köyüdür bizim Maviş Gelin’in
Bir zamanlar bu köyde Abeli Dede vardı
Oldukça hazır cevap üstelik de kibardı
Bekâr olan Abeli tek başına yaşardı
Sıkışan her insanın yardımına koşardı
Saygıdeğer bir yaşlı köyün en efendisi
İki samimi dost eşeği ve kendisi
Hak vaki olduğunda eşek nalları dikmiş
Abeli çok üzülüp nice gözyaşı dökmüş
Köylüler toplanmışlar Abeli’nin başına
Eşeği sürükleyip atmışlar köy dışına
Köydeki birkaç muzip bir araya gelerek
Sinsi plan kurmuşlar kahkahayla GÜLerek
Biri demiş “Künefe şeker falan alalım”
Abeli’ye giderek biraz kafa bulalım
Künefeyi yiyerek kahveleri içelim
“Başın sağ olsun” deyip dalgamızı geçelim
Birkaç kilo künefe şeker temin etmişler
Otuz kişi topluca Abeli’ye gitmişler
Künefeler kızarıp şerbetleri dökülmüş
Üzerine kaymakla tarçını da ekilmiş
Afiyetle yenilmiş topluca çalakaşık
Adamlar çok edepsiz bulaşık mı bulaşık
Üzerine şekersiz koyu kahve içilmiş
Herkes ayaklanarak meseleye geçilmiş
Muziplik bu satılmaz ne pulla ne parayla
“Başın sağ olsun” demiş otuz kişi sırayla
Son GÜLen iyi GÜLer Abeli bu Abeli
Bir tek kelâm ederek adamı eder deli
Abeli muziplere “Hele bir durun demiş”
“Sükut altınsa eğer sözümüz zaten gümüş”
“Benim rahmetli eşek çok hayırsızmış meğer”
“Zehir ve zıkkım olsun O’na verdiğim değer”
“Ben her türlü sırrımı kendisine açardım”
“Ne gizlim saklım vardı ne de matrak geçerdim”
“Bu eşek oğlu eşek az nimetim yemedi”
“Bana neden bu kadar akrabam var demedi”
“Ne kadar da severdim meğer melun sinsiymiş”
“Bu köyde otuz kişi rahmetlinin cinsiymiş”
FİKRET OĞUZTÜRK