Duyguları ileten bağlantısız kablodur
Kerem misali yakan közü vardır ellerin
Yakın bakıldığında muhteşem bir tablodur
Uzaktan görünmeyen gizi vardır ellerin
Bazen efsane olur el deyip de geçmeyin
Kelepçeler vurarak bileğinden biçmeyin
Kıyametler kopsa da muhannete açmayın
Sizi mutlaka görür gözü vardır ellerin
Hayırlısı hizmetkâr şol mübarek davaya
Bazen cebe gitmeyip alışır bedavaya
Namlular karşısında kaldırılır havaya
Mermide ve tetikte izi vardır ellerin
Çoğu kez temiz kalmaz kirli işe karışır
Şu üç günlük dünyada para için vuruşur
Hazana yüz tutunca kırışır ve buruşur
Tıpkı mevsimler gibi güzü vardır elerin
Bir yağcıya aitse alkış makinesidir
Acizleri mest eden o andaki sesidir
Sakın ola demeyin el de neyin nesidir
Kırılır ve gücenir nazı vardır ellerin
Acı darbeler yerken insanoğlu felekten
Ulvi davalar için kenetlenir bilekten
Dünya bir imtihandır geçirilir elekten
Hakk’a hesap vermeye yüzü vardır ellerin
Hali mecali yokken bir lokmaya uzanır
Veren el üstün diye alan el hep utanır
Bir lokmayla karnının doyacağını sanır
Ekmeğe muhtaçlarda tozu vardır ellerin
Sahibi sahtekârsa türlü renge boyanır
Dürüstlere aitse her çileye dayanır
Tellere dokununca bütün millet uyanır
İsyana davet eden sazı vardır ellerin
FİKRET OĞUZTÜRK