Talihim tuşa gelip, iki seksen yatsa da.
Dimdik durup batmadım, şükür elhamdülillah.
İşkence ve baskıda, başkaları satsa da.
Dostlarımı satmadım, şükür elhamdülillah.
Namertleri görünce, mertlikten kim usana.
Dost şatışa getirdi , ders oldu mu bu sana ?
Dürüstler şöyle dursun, en şerefsiz insana,
Kazık mazık atmadım, şükür elhamdülillah.
İnkıtaya hacet yok, kervanımız yürüsün.
Çar çakal ve köpekler, ardım sıra ürüsün.
Güçlüden yana olup, garibanın birisin,
Deyip kula çatmadım, şükür elhamdülillah.
Soysuzları hiç sevmem, anam babam bellidir.
Yalnız İslam diyorum, sağlamca temellidir.
Kazancım maaşımdır, avamca besbellidir.
Haram falan katmadım, şükür elhamdülillah.
Çöpçü hamal ve yoksul, beni sever her biri
Ta çocukken yıkadım, gurur denilen kiri.
Nemrut’ları mahveden, şu şerefsiz kibiri,
Hayatımda tatmadım, şükür elhamdülillah.
Karınca kararınca, meydan okudum çağa.
Düşüncemi anlattım, hem şehire hem dağa.
Kafamı geceleri, koyduğumda yastığa,
Hiç huzursuz yatmadım, şükür elhamdülillah.
Asla alay etmedim, çobanın kavalıyla.
Hiç ülfetim olmadı, Sovyetçi avalıyla.
Semavi dinler(!) deyip, diyalog mavalıyla,
Kefereyi tutmadım, şükür elhamdülillah.
İsyanları oynayıp, telin ettim talanı.
Asla yakıştırmadım, vatandaşa “Ulan”ı
Ekranlardan fışkıran, envai tür yalanı,
Hiçbir zaman yutmadım, şükür elhamdülillah.
Tarihime zemmedip, dinime sövenleri,
İmralı’nın pisliği, ayıyı övenleri.
“Yavrum yavrum” diyerek, dizini dövenleri.
Ölsem de unutmadım, şükür elhamdülillah.
HİDDETÎ çare arar, iyilerdeki derde.
Biraz deli doluluk, divanelik var serde.
Her türlü düşünceden, şerefsiz ve namerde.
Elimi uzatmadım, şükür elhamdülillah.
FİKRET OĞUZTÜRK