Farkına varamadık yürekteki veremin
Methedicisi olduk sahte cennet İrem’in
Kıymetini bilmedik Aslı ile Kerem’in
Yürekler taşa kesti duygular talan şimdi
Aşklar şehvet kokulu sevdalar yalan şimdi
Sığ “Aşkım” kelâmını yapıştırdık dillere
Orkide rakip oldu peygamberi GÜLlere
Mecnun’u sürüverdik Leyla bilmez çöllere
Ferhatlar akrebimsi Şirin’ler yılan şimdi
Aşklar şehvet kokulu sevdalar yalan şimdi
Sevgi diye ihanet damara zerk edilip
Sahte ifadelerle bağlılık berk edilip
Sonunda sevilenler bir anda terk edilip
Yatak hikâyeleri geride kalan şimdi
Aşklar şehvet kokulu sevdalar yalan şimdi
“Seviyorum” diyerek sevgiliden sıyrılmak
Fizik için sevilip vücut için kayrılmak
Menfaatle bağlanıp çıkar için ayrılmak
Makbul insan sayılır yolunu bulan şimdi
Aşklar şehvet kokulu sevdalar yalan şimdi
Emrah ile Selvi’yi acaba bilen var mı
“Leyla Leyla” sesiyle çöllere gelen var mı
Bir sevgili uğruna dağları delen var mı
Aşkın kıblesi olmuş sefaya dalan şimdi
Aşklar şehvet kokulu sevdalar yalan şimdi
HİDDETÎ’yem bu devir sevgiye mezar kazdı
Madde denen cansız şey insan neslini bozdu
Riya meyhanesinde insanlık çoktan sızdı
Merhamet mevta oldu vicdanlar nalân şimdi
Aşklar şehvet kokulu sevdalar yalan şimdi
FİKRET OĞUZTÜRK