Sensiz mi geçecek bilemem yarın
Bir meçhule doğru gidiyorum ben
İsmimi anmasın GÜL dudakların
Bir meçhule doğru gidiyorum ben
Seni andırıyor bağrımdaki taş
Ruhumda sıkıntı gözlerimde yaş
Bazen hızlı hızlı bazense yavaş
Bir meçhule doğru gidiyorum ben
Istırap işkence bu kulun kârı
Sönmeyi bilmiyor sol yanın harı
Toplayarak tatlı hatıraları
Bir meçhule doğru gidiyorum ben
Sensizlik dağında hasret güderek
Elemler kederler arttı giderek
Bir daha sevmeye tövbe ederek
Bir meçhule doğru gidiyorum ben
Seni anlatıyor yüreğimdeki iz
Ölümüne aşkla sevmeliydik biz
İstikamet muğlâk hedef belirsiz
Bir meçhule doğru gidiyorum ben
Dünyadan usanıp hayattan bıkıp
Birlikte kurulan hayali yıkıp
Sensizliğe her gün mermiler sıkıp
Bir meçhule doğru gidiyorum ben
Sürgüne gönderip gönül kuşumu
GÜLmek istesem de çatıp kaşımı
Divane misali alıp başımı
Bir meçhule doğru gidiyorum ben
HİDDETÎ’yem bu yara sanmayın yeni
Sensizlik ateşi bürürken teni
Arkama bakmadan unutup seni
Bir meçhule doğru gidiyorum ben
FİKRET OĞUZTÜRK