turkkahvesiforum
turkkahvesiforum
turkkahvesiforum
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

turkkahvesiforum

hobby ve paylaşım
 
AnasayfaKapıGaleriLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap
Arama
 
 

Sonuç :
 
Rechercher çıkıntı araştırma
En son konular
» ordudan bir kaç kare
ERMENİ VAHŞETİ(2) EmptyPerş. Şub. 25, 2010 12:31 am tarafından orkum

» En son kar manzaraları
ERMENİ VAHŞETİ(2) EmptyPtsi Şub. 08, 2010 9:43 am tarafından sahrap

» Kızıma ördüğüm bere
ERMENİ VAHŞETİ(2) EmptyPaz Şub. 07, 2010 1:23 am tarafından sahrap

» Yaylada kış
ERMENİ VAHŞETİ(2) EmptyCuma Şub. 05, 2010 1:13 am tarafından dagli

» Çanakkalede kar manzaraları
ERMENİ VAHŞETİ(2) EmptyÇarş. Şub. 03, 2010 5:29 pm tarafından sahrap

» ARAYIP SORMAM SENİ
ERMENİ VAHŞETİ(2) EmptyPaz Kas. 08, 2009 6:17 pm tarafından dj-efs-yak

» BİLİRSİN YÜZÜM TUTMAZ
ERMENİ VAHŞETİ(2) EmptyPaz Kas. 08, 2009 6:15 pm tarafından dj-efs-yak

» ''MÜSLÜMAN'A HARAM'' ÇEŞMESİ
ERMENİ VAHŞETİ(2) EmptyPaz Kas. 08, 2009 6:11 pm tarafından dj-efs-yak

» FARE KAPANI HiKAYESi
ERMENİ VAHŞETİ(2) EmptyPaz Kas. 08, 2009 6:07 pm tarafından dj-efs-yak

Tarıyıcı
 Kapı
 Indeks
 Üye Listesi
 Profil
 SSS
 Arama
Forum
Ortaklar
bedava forum
Mayıs 2024
PtsiSalıÇarş.Perş.CumaC.tesiPaz
  12345
6789101112
13141516171819
20212223242526
2728293031  
TakvimTakvim
Forum

 

 ERMENİ VAHŞETİ(2)

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
hiddeti




Mesaj Sayısı : 94
Reputation : -1
Kayıt tarihi : 15/07/09

ERMENİ VAHŞETİ(2) Empty
MesajKonu: ERMENİ VAHŞETİ(2)   ERMENİ VAHŞETİ(2) EmptyPerş. Tem. 16, 2009 12:22 am

Ermeni Vahşeti(2)

Her ne hikmetse Ermenilere karşı alınan tedbirler bizlerden birilerine batmaktadır. Böylelerine gizli Ermeni diyesim geliyor. 2. Abdülhamid’in Ermenilere karşı tedbir olarak kurdurduğu Hamidiye Alayları Türkiye’de birilerine hep bata gelmiştir. Bizim gizli Ermenilerimiz izin verirlerse bu hususta kaynaklardan kısa kısa alıntılar yapmak istiyoruz:
“Sultan 2. Abdülhamid, Rusya ve İngiltere’nin Doğu Anadolu’daki Ermeni toplumu üzerindeki politikaları karşısında Doğu Anadolu’daki aşiretlerden oluşan alaylar kurulmasını emretti. 4. Ordu Komutanı Zeki Paşa 1891 yılında başlamak üzere çoğunluğu aşiretlerden oluşan gençlerden (Hamidiye Alayları) nı kurdurdu. Tamamen Doğu Anadolu’nun müdafaası için kurulmuş Hamidiye Alayları’nı İstanbul’daki beş yıllık Aşiret Mektebi’nin kurulması takip etti.”
“… Hamidiye Alayları Doğu Anadolu’daki Rus nüfuzunun etkisinin azaltılmasında, Ermeni komiteleri’nin cinayetlerine son verilmesinde büyük rol oynamışlardır. Özellikle 1893 Ekim’inde patlak veren ve fasılalarla 1894 Ağustos’una kadar devam eden Sason ve 1896 uzun Ermeni isyanı tenkilinde Hamidiye Alayları büyük başarı sağlamıştır.”(1)
Osmanlı’yı yıkanlar diye gönül rahatlığıyla söyleyebileceğimiz bir grup (İT) ’ciler(İttihat ve Terakki) , bunlardan Mehmet Akif’in (Üç Beyinsizler) dediği Talat, Enver ve Cemal Paşalar. Bilerek veya bilmeyerek Ermenilerin ekmeğine yağ süren bu İT’çiler. Daha sonraları Ermeni kurşunlarıyla mükafatlandırılıp bu dünyadan göçen Mason Talat ve Cemal Paşalar. Birisi Berlin’de diğeri Tiflis’te ermeni kurşunlarıyla mükafatlandırıldılar. Evet binbir desiseyle şimdiki torunları gibi bir irtica olayı tezgâhladılar ve 2. Abdülhamid’i tahttan indirdiler. Meşhur 31 Mart irtica tezgâhının ertesi günü Adana’da Ermeniler ayaklandı ve katliamlara başladılar. Neden başlamasınlardı ki, koskoca bir İmparatorluk’un kaderi (Üç Beyinsiz) in elindeydi ve bundan daha uygun zaman zor bulunurdu. İT’çiler ve Adana’da çıkan Ermeni isyanları ile ilgili kaynaklarda şunlar nakledilmektedir:
“Kanun-i esasî’nin ilanı, memleketin kapılarını bütün ihtilâlcilere açmıştı. Gazetelerde her şey yazılabiliyordu. İstanbul’u dolduran ve Anadolu’nun köylerine varıncaya kadar dağıtılan Taşnaksutyun, Hınçak, Varagamyal Hınçak, Sahmanagatran, Ramgavar Komitelerine mensup ihtilâlci Ermeniler mekteplerde, kulüplerde, kiliselerde, Ermeni çocuklarını ve gençlerini Türklük aleyhine, ders kitapları, gazete makaleleri ve vaazlarla zehirliyorlar ve ayaklanmaya teşvik ediyorlardı.”
“Ermenilerin yukarıdaki tahrikleri ilk neticelerini vermekte gecikmedi. Daha Meşrutiyet İdaresi bir yılını bile doldurmadan, Adana’daki Ermeniler isyan etmişlerdi. Meşrutiyet’in ilan edildiği günlerde Adana’da (Yaşasın Hürriyet, Eşitlik) sesleri Hükümetin nüfuzunu sıfıra indirmişti. Hükümet’in varlığından kimsenin haberi yoktu. Çoktan unutulmuştu. Çarşıda, sokakta, mağazalarda her çeşit silah serbestçe satılıyordu. Revaçta olan silahlar arasında başta geleni ateşli, kundaklı mavzerlerdi. Tellallar, bağıra bağıra silah satıyor, ve herhangi bir takibata da uğramıyorlardı. Çünkü hürriyet vardı. (Kimse kimsenin işine karışamaz) zihniyeti her tarafa hakimdi. İşte Ermeniler, Adana’da bu ortamda teşkilatlanmışlar, silahlanmışlardı. Ayrıca bunları, Haçin ve Dörtyol’da bulunan Amerikan Kolejleri ve Konsolosları da tahrik ediyorlardı. Adana’da Ermeniler arasında açıktan açığa piyesler oynanıyor, bu piyeslerde Türk düşmanlığı işleniyordu. Bir piyeste vazife alan bir ermeni kızı, ağlayanların galeyanını, (Niçin ağlıyorsunuz vatanı kurtarmak sizin elinizdedir? Milletimiz sizden fedakârlık istiyor. Namussuzca yaşamaktansa namuslu ölmek şereflidir. Ölümden korkanların içimizde yeri yok.) hitabesiyle son haddine çıkarıyordu. Piyesten çıkan Ermeni gençleri, bu tesir altında sokaklarda (Yaşasın Ermeni Krallığı!) diye nara atıyorlardı. Rusya’dan gelen Ermeni komiteleri, Ermeni gençlerine atış ve silah talimi yaptırıyordu.”
“İsyanın elebaşısı Adana’daki Ermeni Piskoposu Muşeg idi. Ermeniler, Müslümanlara saldırarak 1850kişiyi katletmişlerdi. Müslümanların da ölmemek için birçok Ermeniyi öldürdükleri görüldü. Olaylar üzerine Jön Türkler(İT’çiler) telaşa düşmüşler, Avrupa’ya hoş görünmek, (İttihadı Anasır) politikasına biraz daha şans tanımak için asıl suçlu olan Ermenileri değil, Müslümanları cezalandırmışlardı. Öyle ki, Jön Türkler(İT’çiler) Adana Ermeni İsyanı’na da gerçek amacını gizlercesine 31 Mart olayı misali (İrtica) maskesi takmışlardı(Tıpkı günümüzde olduğu gibi) . Bir görgü tanığının hatıralarından okuyalım: (Bu olayın araştırma ve incelenmesi sorumlularının cezalandırılması için Adana’da kurulan Divan-ı Harbî Örfî’de olayın bir irtica hadisesi olduğu kararına varılmış ve bu kararla, olayın sorumluluğu Türklere, Müslüman ahaliye haksız olarak yüklenmiştir. Divan-ı Harp Adana’da 30 ve Erzin’de 17 Müslüman hakkında idam kararı vermiş, Bahçe Kazası Müftüsü’de idam edilenler meyanında bulunmuştur. İhtilali çıkaran Ermenilerden yalnız bir kişi idam edilmiştir. Hükümetçe Adana’da zarar gören Ermenilere tazminat olarak dağıtılmak üzere Vali Cemal Bey’in(Üç Beyinsiz’lerden Cemal Paşa) emrine 200.000 altın verilmiştir. Müslümanlara hiçbir tazminat vesaire verilmemiştir. Kız ve erkek Ermeni Yetimhaneleri bu parayla beslenmiş ve bakılmıştır.”
Olaylarla ilgili olarak, Talat ve Cemal Paşalar hatıralarında Ermeniler lehine tavır koyduklarını itiraf etmişlerdir. İlkin Talat paşa’dan okuyalım: (Adana hadiseleri 31 Mart’ta irtica günlerinde vuku bulmuştu. Takip edilen maksadın halk kitlelerinin taassubunu tahrik ederek, katliama sebebiyet vermek suretiyle Avrupa’nın dikkat nazarlarını üstlerine çekmek ve Kilikya’da(Çukurova) bağımsız bir Ermeni birliği vücuda getirmek olduğundan şüphem yoktu. Ben bu işte bitaraf bir devlet adamı sıfatıyla siyasi sıfatımı unutarak ve Müslüman olsun, Ermeni olsun, katliam faillerini müstehak oldukları cezaya çarptırmak istiyordum. Bu hadiseler sırasında Müslüman halkı katliama teşvik etmiş Müftü ve diğer Müslümanların da cezalandırılmasında ısrar ettim. Bunu üzerine mahkeme Müftü’yü ve ortaklarını idama mahkum etti. Ve bu idam kararının Bakanlar kurulu’nda onayını temin eden yine ben oldum. Hafiflenecekleri kanaatindeydim. Komitelere(Ermeni komiteleri) daima azami müsamahayı gösterdim ve onların hakiki maksatlarını bilmiyormuş gibi hareket ettim. Fakat Hükümet’in bu hareket tarzı Ermeni Komiteleri’nin ihtiraslarını hafifletmek şöyle dursun, onları bilakis takviye etti.) ”
“Cemal paşa da hatıralarında şöyle yazar: (Adana’ya gelişimden dört ay sonra yalnız Ada şehrinde Örfî Harp Divanı mahkumlarından 30 Müslümanı idam ettirdiğim gibi ondan iki ay sonra da Erzin kasabasında 17 Müslümanı idam ettirdim. Bununla beraber yalnız bir ermeni idam olmuştur. İdam olunana Müslümanlar arasında, Adana’nın en eski ve en zengin ailelerine mensup gençler bulunduğu gibi Bahçe Kazası Müftüsü de vardı. Bu Müftü’nün o havali Türkleri nezdinde pek büyük bir nüfuzu vardı.) ”(2)
adana Ermeni İsyanı’nda Dörtyol ilçesinde olanlar ve isyan sonucunda kurulan mahkemeyle ilgili kaynaklarda şunlar yer almaktadır:
“Payas Hapishanesi’nde 3.000’i aşkın mahkumun, sancak merkezinden de mahkumların kaçmasıyla olayın boyutları genişledi. Ermeni postallı gerillaları Ocaklı ve Azizli köyü Ermenilerini Dörtyol’a taşıdılar. Dörtyol kenarındaki Türk mahallesindeki evler Ermeniler tarafından yakılmaya başlanıldı. 16 Nisan’da Nacarlı Hıristiyan halkı ellerindeki dört topla civar köylere ateş açtılar. Yolda koziçli İmamı Gök Müftü’yü, bine yakın Türkü öldürüp; ellerini keserek Dörtyol’a geldiler.”
“Başkentteki 13 Nisan olaylarının darbesi altında sendeleyen Osmanlı Mebusan Meclisi, Mayıs başlarında toplanarak Adana’ya en kısa zamanda askeri bir mahkeme gönderme kararı aldı. Meclisin kendi üyeleri arasından atadığı Tekirdağ Milletvekili Kemâl(Tengirşek, Cumhuriyetten sonra milletin başına bela olanlardan) ve Hükümet’in atadığı Danıştay Başkatibi Arif Bey ile yine Ermeni asıllı Musdikyan Efendi’den bir Soruşturma Komisyonu hazırlandı.”
“1 Ağustos 1909 itibarıyla Adana’da 332 Müslüman 25 Gayrimüslim, Kozan ve Cebel-i Bereket’te(Bugünkü Osmaniye) 368 Müslüman 38 Gayrimüslim tutuklu toplanmıştı.”
“Bölgeye yapılan yardım ve müdahale devamlı artış gösterdi. Hükümet, olaylar sırasında malları yananlara karşılıksız tapu senedi verilmesini kabul etti. Evleri yanan Ermenilere süratle konut yapıldı. Birkaç ay sonra tek bir ermeni açıkta kalmadı. Adana’daki yeni yerleşim merkezine bu sebeple (Çarçabuk Mahallesi) denilmeye başlandı.”
“Askeri mahkeme tarafından ebedi kürek ve sürgün cezasına çarptırılan Kirkor, Nazaret, Bedros ve Mihran adındaki Komitecilerin Aralık 1909’da Padişah tarafından affedilmeleri ve olaylardan sorumlu olarak ölüme mahkum edileceklerin cezalarının ebedi kürek cezasına çevrilmesi, 47 Türkün ise idam edilmesi, Adana olayların üzerindeki yabancı etkisini gösterir.”
Atalarımız ne güzel söylemişler: (Domuzdan post, Gavurdan dost olmaz) (Angutlar bunu anlayamazlar) diye. Ecdadımızın bu atasözü hilafına Ermenilere güvenmelerinin faturasını acı ödemişiz ve hala da ödemekteyiz.
“Osmanlı Devleti’nin seferberlik ilan ettiği 3 Ağustos 1914’ten savaşa resmen girdiği zamana kadar, Ermenilerde yurtiçi ve dışında büyük bir hareketlilik görüldü. Taşnak komitesi 1914 Temmuz’unda Erzurum’da yaptığı Kongre’de; Ermeni yerleşim alanlarında köy bekçileri teşkiline ve bunların Hükümet silahıyla silahlandırılmalarına, Ermenilerin daha fazla Jandarma yazılmalarına, özellikle mıntıka teşkilatının genişletme ve kuvvetlendirilmesine, silah ve bomba işleriyle meşgul olmak üzere beş kişilik genel merkez teşkiline, Türkiye içinde ve dışında yazılı, fiili propagandanın artırılmasına karar verildi.”
“… Osmanlı Devleti seferberlik ilan edince, sadakâtlerini bildiren Ermeni liderleri Taşnakların İstanbul’daki merkezinde toplanarak, taşradaki şubelerine gizli talimatlar gönderdiler. Bu talimatlara göre:”
“Eğer Rus Ordusu Osmanlı sınırlarını geçer ve Osmanlılar da gerilerse, Ermeniler hemen silahlı harekete başlayarak, Osmanlılara saldıracak, onları iki ateş arasında bırakacak, gerekli görülen binaları bombalarla uçuracak ve levazım kafilelerini vuracaklardı. Osmanlı ordusu ilerlediği taktirde de silahlarıyla birlikte Ruslara katılacak, Türk Ordusu’nda askerlik yapan Ermeniler birliklerinden kaçarak çeteler meydana getireceklerdi.”
“Türklerin, moralini bozmak, askerden firar ettirmek için propaganda yapmak, İtilaf Devletleri hesabına casusluk yapmak ve Türk köylerini yakma, alınan kararlar arasındadır.”

1-AKREBİN KISKACINDA GÜNEYDOĞU (Birlik Araştırma Grubu)
2-JÖN TÜRKLER NERDE YANILDI (Süleyman KOCABAŞ)

FİKRET OĞUZTÜRK
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
ERMENİ VAHŞETİ(2)
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» ERMENİ VAHŞETİ(3)
» ERMENİ VAHŞETİ(4)
» ERMENİ VAHŞETİ(5)
» ERMENİ VAHŞETİ(5)''
» ERMENİ VAHŞETİ(5)'''

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
turkkahvesiforum :: ŞİİR - EDEBİYAT - FIKRA :: DENEMELERİNİZ-
Buraya geçin: