“Erzurum’da bir cami avlusunda katledilen Müslümanların cesetlerinin başıma Ermeni Birlikleri yanında telefon hizmetini gören kızlardan bir ikisini çağıran Rus Yarbay Griyaznof Ermeni marifetlerini görüp, öğünmelerini sitem yollu teklif etmiş ve götürmüş. Ermeni kızlarının o hali gördükleri zaman üzüleceklerine tersine, sevinçle gülmeye başlamaları, nefretle karışık hayretlerini mucip olmuş; ve pek çok üzülen Griyaznof, bunları azarlamaya ve tekdire başlamış; ve (Ermenilerin, hatta kadın bile olsalar, en alçak ve vahşi bir millet olduklarını ve savaşmış, nice kıyıcılıklar görmüş bir subayın bile tüylerini ürperten bu vahşilik levhası karşısında; öğretim, eğitim ve mektep görmüş genç kızların sevinçle gülmeleri, buna delildir.) deyince; birazcık sıkılmak gerektiğini duyan kızlar, (Sinirlerinin gevşemesinden güldüklerini) ileri sürmüşseler de, kan içici fikirlerini tevil edememişlerdir.”
“Alaca Menzil Kumandanlığı müteahhidi olan bir Ermeni, 12 Mart’ta Alaca’da yapılan vahşet üzerine şunu anlattı: (Ermeniler, bir kadın canlı olduğu halde, duvara çivilemişler; sonra kalbini oyup, başının üstüne asmışlar!) ”
“Savaş hareketleri Osmanlıların Hıca’ya doğru geldiklerini gösterince, Erzurum şehrinde Ermeniler tarafından Türk ahalisinin yakalanmasına tekrar başlandı. Bilhassa 10-11 Mart 1918 gecesi Ermeniler, Rus subaylarını aldatarak, kırgın yapıp Türk askerlerinin korkusundan kaçtılar. Kırgın, tesadüfü değil, tertipli olup; önce tutuklananlarla birlikte hepsi iyice yakalanıp,
sonra birer birer öldürülmüşlerdir ki, o gece öldürülenlerin sayısının 3.000’e ulaştığı, yine Ermeniler tarafından övünülerek söylenmişti.”
“Sarıkamış’ta (Rusların Anadolu Cephesi’nden yakalamalarından sonra yol yapımında) çalıştırılmakta olan 1.800 Türk esiri(askerimiz) in arka arkaya öldürüldüğü anlaşılıyor.”
“29. 4.1918’de Gümrü’den 500 araba ile Ahılkelek’e götürülmekte olan 3.000 kadar kadın, ihtiyar, çocuk ver erkek öldürülerek yok edildiler.”
“1.5.1918’de yüz kadar Ermeni atlısı, Şiştepe ile Düzkent ve çevresinde 60 çocuk,kadın ve erkeği kırıyorlar. 25.4.1918 günü de, Kars’ın doğusundaki Subatan köyünde, irili ufaklı 750 İslam nüfusunu balta ve bıçakla öldürüp, ateşte yakarak şehid ediyorlar. Magasbert ve Alaca köylerinden yüzden fazla kadın ve çocuk, aynı acıklı biçimde öldürülüyorlar. Tekneli, Hacıhalil, Kalo köyü, Külveren, Yılanlı, Kineği köylerinin halkı, büsbütün yok ediliyorlar.”
1.5.1918’de, Ahılkelek çevresindeki köylerden Acaraça, Dangal, Mulanıs, Murcahet, Padıgna, Havur ve Kumrus köyleri yakılarak, ahalisi kırılarak yok ediliyor. Arpaçayı üzerindeki Köhne-Ergine kuzeyindeki Bugultulu ile, Erivan kuzey doğusundaki Şamran ve çevresindeki köylerin halkı, Ermeniler tarafından kırılarak, köyleri yakılıp yıkılıyor.”
“Kars’taki esirlerden bir takımı Kars’ta ve bir takımı da Gümrü’de süngülenerek, pek acıklı biçimde şehid ediliyorlar.”
“Rusların bıraktığı Gediksatılmış ve Başgedikler’deki 4.000 mevcutlu Türk askeri esirimizi, Erzurum’dan kaçan Ermeniler, Gümrü ile Karakilise’ye götürerek, yok ettiler. Sarıkamış’tan gelen 400 erlik bir Ermeni kuvveti: Yenigazi’den 35, Karahamza’dan 250 çoluk çocuğumuzu kırdı. Katranlı köyüne toplaşan Türkmen köylülerinden 1.400’ünü, çoluk çocuğa tecavüz ederek, yakmışlardır. Cavlak’tan 38 ve Alisofu, Akpınar ve Karaçayır köylerini de toptan sürüp Dölbentli’de samanlıklara doldurup yakarak, şehid etmişlerdir. Berne köyüne götürülen Taht-düzü köylülerinden 1.500 çoluk çocuğu da, makineli tüfekle kırıp, ot ve samanla yakmışlar. Iğdır köyünden 50, Tozluca’dan 242, Oluklu’dan 200, Çilehane’den 300, Hacıhalil’den 800 kişiyi şehid etmişlerdir.”
“Türk Silahlı Kuvvetleri Karsak köyüne geldiği sırada, bütün Ermeniler, kaçışmaya başladılar. Kaçarken de, akşam saat beşte, tutsak Müslümanları hançer ve tüfekle öldürdükten sonra, onların kaldıkları evlerin damlarını üzerlerine yıkarak, cesetlerini de, üzerlerine kireç dökerek çukurlara attıktan sonra, üstlerine gazyağı dökerek yaktılar.”
“Sürmeli çevresinde Ermeniler, 38 köyü ateşe verdiler; 3.500’den çok insan, buralarda can verdi; 40.000’den çok kişi de evsiz barksız kaldı.”
“… Kars çevresindeki 70 köy, Kağızman civarındaki 50 köy ve aynı zamanda (30 köylü) bütün Göle, Ermeniler tarafından tahrip edildi; ölüler ile yaralıların sayısı on binleri buluyor; 15.00’den çok insan evsiz kaldı…”
“… Karargâhımızın bulunduğu Alaca köyünde cenazeler, insanın aklını oynatacak bir hale idi: Bütün çocuklar süngülenmiş; yaşlılar ve kadınlar samanlıklara doldurulup yakılmış; gençler baltalarla parçalanmıştı; çivilere asılmış ciğer ve kalpler görülüyordu…”
“Erzurum’da öyle acıklı manzaralar gördük ki, insanı insanlıktan iğrendiriyordu: Halk, gözyaşları ile şuraya-buraya koşup kimi oğlunu, kimi babasını, kimi karısını süngülenmiş veya yakılmış buluyor, saçlarını yoluyordu. Bir çok sokaklarda hiç hayat görünmüyordu: Yerlerde çocuk, kadın, yaşlı kanlar içinde yatıyordu. Yalnız son gece (11-12 Mart 1918) 3.000 Müslüman kestiklerini, iyice öğrenerek Ermeniler, Ruslara da anlatmışlar; bunu, Yarbay Twerdo Khlebof Rapor’unda yayınlamıştır. Demirboyu İstasyonu’nda, sanki bir mezarlık ölülerini dışarıya fırlatmıştı. Cenazeler arasından geçerek, bu kıyıcılıkları gördük. Hele, içerisinde insanları doldurup birlikte yaktıkları karşılıklı binalar, insanı titretiyordu.”
“13 Mart’ta Süvarimiz Hasankale’yi işgal etti. Orada sayısız kıyımlar yapılmış; hele yol boyundaki köylerde, birazcık şenlik ve hayat bile bırakılmamış. 16 Mart’ta süvari Alayı Horasan’ı işgal etti. Bura da, İstasyon’a doldurulup yakılmış birçok köylü ile tutsak askerlerimiz haber verildi…”
“2 Ocak 1920 günü başlayarak Kars-Gümrü demiryolu üzerindeki Şahnalar köyüne hücum edilerek, zırhlı vagonlardan top ateşleri yapılmış ve yalnız bu köyde, 500’den çok erkek, kadın ve çocuk pek acıklı biçimde şehid edilmiş olup, kaçabilen 200 kadar İslam da, kar tipileri altında boğularak, Allah’ın rahmetine kavuşmuştur.”
“Yine bu sıralarda, Kars Sancağına bağlı Digor bucağından 38 köyü, Ermeniler bozup yakmış ve bu köylerden erkek, kadın ve çocuk olmak üzere, 14.620 İslamı kırıp yok ederek, bütün mallarını yağmalamışlardır.”
“30 köyden bir çoğunu büsbütün ve bir takımını da kısmen yıkmış; ve pek çok mal, eşya ve parayı soyup alarak, ahalisinden de 1970 kişiyi kırıp yok etmişlerdir. Yalnız Katranlı’da, ayrı ayrı üç büyük yapı içinde 800 İslamı yakmışlardır.”
“Ermeniler, Lavustan, Toptaş ve Kelpikör köyleri ahalisinden 800 İslamı evlere doldurarak yakmak suretiyle, ermeni vahşilik ve kan içiciliğine bir örnek daha katmışlardır.”
“1920 yılında Bardız bucağına bağlı 15 köyden 912 nüfus kısmen kurşunla, kısmen yakılarak öldürülmüş.. Yine bu köylerden birçok kız ve kadınlara, canavarca dokunarak ırzlarına geçmişler ve 29 genç kızı alarak birlikte götürmüşlerdir. Bu kırgın sırasında, önceleri kırıma uğrayan türlü köylerden Kürkçü ile Vartanut getirlip yerleştirilerek beslenen 125 öksüz kız ve erkek İslam çocuğu da, acıklı bir surette öldürülmüştür.”
“28 Şubat’ta Ermeniler yeniden Zarşat ilçesine taaruza geçerek, İslamlara pek büyük telefat ve perişanlık verdirmiş ve 28 köyü iyice bozup yıkarak, kadın ve çocuklar da içinde olduğu halde, 2.000 nüfusu kanlı bir şekilde öldürüp, yok etmişlerdir. Bu köylerin genç ve güzel bakirelerinden birçoklarını 13 kızağa doldurarak Gümrü’yeve 6 kızak ile Kars’a götürüp, ermeni canavarlarının evlerine dağıtmış; ve bu zavallıların, ölümden daha pek çok korkunç olmak üzere, hayvanlık duygularını doyurmak için sürekli tutsaklık altına almışlardır…”
“Bir Ermeninin anlattığına göre, (Kasap-Paşa) diye anılan Marzmanof, Allahuekber Dağı yanında Ayıderesi denilen bir mağara içinde barınan göçmen İslamlardan 80 kişiyi, parçalayarak öldürtmüşlerdir.”
“Olur ilçesine bağlı 24 köyde, Ermeniler tarafından 1920 başlarından, 25 Mart 1920’ye kadar sürekli olarak saldırılara uğramış ve çoğu top ateşiyle hep veya kısmen bozulup yıkılmıştır. Bu köylerin ahalisinden 2.832 kişiden çok İslam Ermeniler tarafından kurşun ve balta ile kısmen de yakılarak kırılıp yok edilmiştir.”
19.6.1920’de Ermeniler, Zengibasar köylerini işgal ettikten sonra, yerli ahaliden bir takımını makinelitüfek ve tüfek kullanarak şehid etmişler ve 1.500 kadar çoluk çocuğu da, Aralık bucağına kaçarken arkalarından yetişerek suda boğmuşlardır. Bunlardan ancak pek azı, kurtulmuşlardır.”
“Azerbaycan ve başka yerlere gitmek üzere, Erivan’daki Azerbaycan Elçisi’nin verdiği pasaportu taşıyan Erivan yanlarından trenle Gence’ye giden 500 Müslüman, Gümrü yakınlarında vagonlardan indirilerek, hepsi öldürülmüştür.”
“Tiflis’e gelen Rum göçmenleri Kars ilindeki Müslümanların durumunu şöyle anlatıyorlar: (Türk Ordusu karşısında geri çekilen ermeni askeri birlikleri ve silahlı ermeni kaçkınları, yol uğraklarındaki Müslüman köylerini yeryüzünden silerek her nesneyi ateşten ve kılıçtan geçiriyor ve düşünülmesi bile imkansız bir vahşete ve yıkıma uğratıyorlar. Galip Ermeni Ordusu(!) , savaş ganimetleri, yani süngü ucuna takılmış sütemer çocuklarla, geçtikleri yollar üzerinde Müslüman kadınlarını çırılçıplak soyunduruyorlar…) ”
“Ermeniler, 12 Mart 1918’de ordumuzun Erzurum’a girişinden sonra, daha kanlı çok alçakça usullerle Türkleri katliama giriştiler. Yalnız, Sarıkamış-Arpaçayı arasında bulunan 52 Türk köyünde silahsız erkekleri ve çoluk çocuğu cami, merek, aşhane, kom ve ahır gibi büyük yapılarla evlere doldurup, bir yandan gazyağı ve benzinle ateşe vererek, bir yandan da kapı ve pencerelerden fırlayanları balta, kılıç, süngü ve benzeri kesici nesnelerle, yaylım ateşlerle pek vahşice kırdılar.”(
DEVAM EDECEK
1- Ermenilerin Yeşilyayla’daki Türk Soykırımı (Prof. Dr. Enver Konukçu)
2- Ermeni Dosyası (Kazım Karabekir)
3- İstiklâl Harbimizin Esasları (Kazım Karabekir)
4- Kürt Meselesi (Kazım Karabekir)
5- Kazım Karabekir (Prof. Dr. M. Fahrettin Kırzıoğlu)
6- İstiklâl Harbimiz (Kazım Karabekir)
7- Sen Kimsin (İlhan Yardımcı)
8- Kars İli Ve Çevresinde Ermeni mezalimi (Prof. Dr. M. Fahrettin Kırzıoğlu)
FİKRET OĞUZTÜRK